Manifesto

Yetişkin insanlar olarak oyunlardan ve oyunlara dair içerik üreten medyadan beklentilerimiz de farklı. Klasik medyanın on yıllardır içinden çıkamadığı, son yıllarda da giderek daha fazla pompaladığı bir konu olan “Çok daha iyi grafikler!”, “Kapı koluna kadar her şey parçalanabiliyor!”, “Başarılacak 1278 tane achievement!” gibi şeyler elbette bizim de ilgimizi çekse de volhek olarak oyunların bize bunlardan çok daha fazla şey ifade ettiğini düşünüyoruz.

Garmarna dinlerken nasıl kendimizden geçiyorsak, Dostoyevski okurken nasıl etrafta balta arıyorsak oyunlar da sadece bu hisleri yaratmanın yanı sıra her ne kadar her oyunun bu potansiyeli sonuna kadar değerlendirdiğini maalesef söyleyemesek de başka hiçbir sanat dalının sahip olamayacağı bir potansiyele sahip. Bir oyunda yaratıcının koyduğu kuralların dahilinde tamamen kendimize özgün seçimlerle oynuyoruz ve bu deneyim tamamen kişisel oluyor. Sanatçı, oyun ve oyuncu olarak üç farklı bakış açısıyla tecrübe edilen bu yapımların çocuk eğlencesi olarak görülmesine karşın içerik üreticilerinin bu derinliği yeterince aktaramamaları büyük bir sorun. İncelemelerin basın bültenlerine, birbirini tekrarlayan sözcüklerle ürünün müşteriye satıldığı reklamlara dönüştüğü bir ortamda kimseye bir şey satma güdüsüne sahip olmadan bir şeyler yapmak istedik.

Yukarıdaki nedenler yüzünden Volhek’i sadece en güncel oyunlara dair incelemeler içeren bir yer olarak hayal etmedik. Burada 1992’de çıkmış Ultima VII: The Black Gate yazısı da 2015’te çıkmış Rainbow Six: Siege yazısı da sitede aynı öneme sahip ve bizim için kişisel olarak aynı değerde. Bioshock veya Fallout gibi oyunların sadece oynanış olarak çok güzel olmaları değil, çok iyi de birer retrofütürizm ve medeniyet çürümesi örnekleri olmaları onları özel kılıyor ve Volhek’te anlatmak istediğimiz de bu.

Bizim gibi yaşı biraz ilerlemiş, oyunlarda başka anlamlar arayan veya oyun ve oyunculuk kültürüne yerleşen aşırı zevzekliğe ilgi duymayan insanlar için bir şey yapmayı deniyoruz. John Jonah Jameson gibi yükselmek gibi bir derdimiz yok, alacağımız gökdelenin üçüncü katında oturmak bize yeterli olacaktır.

Not: Bu yazı dönem dönem değişebilir.